21 Ocak 2011 Cuma

Rüya

Bir anda gözlerinizi acıp onun bir ruya oldugunun farkına varmak büyük bir yıkım aslında. Rüyalar… Ardışık yalanlar…
Bugün uykumdan uyanırken o tatlı his bi anda cehennem azabına dönüstü adeta. Gördügüm, yasadıgımı hissettigim tüm olanlar bir rüyadan ibaretti. Bilincsizce inanıp gercek  kabul ettigim seylerin farkına varmak. Bu evlatlık oldugunuzu ya da cocukluk askınızın kardesiniz oldugunu ögrenmek gibi ! Bir iliski yasayıp bitirmek ya da yakınınızı kaybetmek gibi degil. Suya yazı yazmak gibi. Altı doldurulmus bi evde oturmak gibi. Temelinden itibaren hic olmamıs, yasanmamıs bir seye inanmak. Psikolojik bi hastalık sanki. Kendi kendinize bir seyler yasadıgınızı düsünüyorsunuz ve ilginc yanı bunları hissediyorsunuz. Ama sonra köpükten bir baloncuk gibi. Puf ! Hic olmamıscasına kayboluyor.
Ya da tam tersi bazen de nolur rüya olsun diye yalvarıyorsunuz, uyandıgınızda rüya olduguna sükrediyorsunuz.
En kötüsü de her gün bu olaylardan birini yasamam. Rüya görmekten istifa ediyorum artık !
Ne Freud un dedigi gibi rüyamızda  gizli anlamlar yüklü ne de Hobsen ın dedigi gibi anılarımızın bir derlemesi. Yalanlar üzerine kurulmus bir dünya sadece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder